Arşiv

Archive for the ‘Analiz’ Category

Yazılım Geliştirme Sürecinde Geliştirme Aşaması!!!

Aralık 31, 2014 Yorum bırakın
  • Yazılım geliştirme sürecinin ilk aşaması Gereksinim Analizi’dir.
    Bu aşamada, geliştirilecek yazılımın işlevsel ve operasyonel gereksinimleri belirlenir. Bu gereksinimler Yazılım Gereksinim Tanımları (YGT) ve Arayüz Gereksinim Tanımları (AGT) dökümanları ile belgenir. Belirlenen gereksinimler, geliştirme sürecinin her aşamasında ileriye ve geriye dönük olarak izlenir. Böylece her aşamada geliştirilen ürünlerin gereksinimlerle uyumluluğu sağlanır.

indir

  • Ön Tasarım aşamasında YGT ve AGT’den yola çıkılarak geliştirilecek yazılımın ön tasarımı yapılır.
    Ön tasarım yapılırken, MilSOFT tasarım kriterlerine uyulur. Ön tasarımın sonuçları Yazılım Tasarım Tanımları (YTT) ve Arayüz Tasarım Tanımları (ATT) dökümanları ile belgenir.

Daha fazlasını oku…

Göklerin Bekçisi: TURKSAT !!

Aralık 16, 2014 Yorum bırakın

sdBilginin göz açıp kapayıncaya kadar binlerce kilometre kat ettiği, beklentilerimizin hızla değiştiği teknolojinin  yeni deneyimlere açıldığı çağ :Yaşadığımız çağ, iletişim ve bilişim çağı.. Bu kadar kolay erişimi nasıl sağlıyoruz hiç düşündünüz mü? Hepimizin ilk akla gelen elbette uydular sayesinde cevabı olacaktır. Uyduların genel gelişimi şöyle olmuştur : Ruslar 1957’de ilk uyduyu ve 1961’de ilk insanı uzaya yolladı. ABD 1969’da Ay’a insan indirince, Ruslar uzay istasyonu Salyut’u 1971’de yörüngeye soktu. İlk Uzay İstasyonu Salyut-1’den Önceki Gelişmeler Ruslar 1957’de dünyanın ilk insan yapımı uydusu olan Sputnik’i uzaya yollayınca, ABD ve Rusya arasındaki soğuk savaş uzay yarışına dönüştü. Rus roket tasarımcısı Korolev 1959’da Ay’a ilk insansız uzay aracını indirdi. Ardından Ruslar 1961’de Y. Gagarin’i uzaya gönderince ABD uzay yarışında geride kaldı. ABD Başkanı J. F. Kennedy’nin 1962’deki meşhur konuşması, Ay’a insan gönderme yarışını hızlandırdı. Ruslar’ın roket tasarımcısı Korolev 1966’da ölünce Rusya’da uzay çalışmaları aksadı. ABD, Ay’a ulaşmadan önce 1968’de Rus uzay aracı, Daha fazlasını oku…

İş Süreci Haritalama!!!

Ekim 10, 2014 3 yorum

kıyaslama(1)Süreç, bir iç veya dış müşteriye çıktı (hizmet veya ürün) veren tanımlanabilir, tekrarlanabilir ve ölçülebilir görevler topluluğudur. Bir süreci ele almamız için öncelikle o süreci tanımamız gerekmektedir. Tanımak için ise sürecin dokuz temel öğesini iyi ayırt etmeli ve bu öğeleri tanımalı-tanımlamalıyız. Bu öğeler aşağıda açıklanmaktadır.

  • Müşteri : Ürün veya hizmetin içi veya dış alıcısı,
  • Çıktı İhtiyaçları : Müşterinin ihtiyacı olan ürü veya hizmetin, müşteri ile ortaklaşa tanımlanmış ve ölçülebilir özellikleri,
  • Çıktı : İhtiyaçları karşılayacak ürün veya hizmet,
  • Konusu : Ele alınan bir süreç içerisinde gerçekleştirilen işlemlerin tümü,
  • İşlemler : Sürece tabi olan materyal üzerinde değer eklemek için tanımlanmış eylem veya eylemler topluluğu,
  • Girdi İhtiyaçları : Tedarikçinin sağlaması istenen ürün veya hizmetin, tedarikçi ile ortaklaşa tanımlanmış ve ölçülebilir özellikleri,
  • Girdi : Girdi ihtiyaçlarını karşılayacak, tedarikçinin sağladığı ürün veya hizmet,
  • Tedarikçi : Girdileri temin eden kişi ve/veya organizasyon,
  • Proses Sınırı : Süreç sahibinin müşteri/tedarikçi ilişkileri ile sınırları tanımlanmış sorumluluk alanını ifade etmektedir.

İş süreci haritalama, bir işin yapılış biçimini anlamak için anahtar rol oynayan bir yöntemdir. Süreçleri haritalama gerçekte neler olduğunu gün Daha fazlasını oku…

Mezun Oldum Ne Yapacağım!!!

Ağustos 11, 2014 Yorum bırakın

827658341672519_1262013178Çoğumuzun çocukluktan gelen hayalidir güzel bir meslek edinmek. Hatta güzel mesleklerimizle ilgili hayaller kurarız; mesleğimizde başarılı, saygın, kimine göre de zengin bir kişi olarak…Lise dönemiyle birlikte girilen üniversite sınavı ise kurduğumuz hayallerin şekillenmesine önemli ölçüde etken olur. Sınav ile birlikte gelen bölüm seçimi aslında bir dönüm noktasıdır bizim için ve hayatımızın bundan sonraki dönemini değiştirir; üniversitemiz, arkadaş çevremiz, entellektüel kişiliğimiz vb. Üniversite döneminde ise yavaş yavaş mesleğimiz hakkında bilgi sahibi olmaya başlarız. Kimimiz tahmin ettiğinin aksine bir hayal kırıklığı içindeyken, kimimiz ise beklentilerinden daha da öte bir bölümde sürdürürüz eğitim hayatımızı.

Evet kısacası çeşitli sebeplerle yön verdiğimiz hayatımızı artık bilinçli olarak yönlendirme vaktimiz gelmiştir. Yani mezuniyetimiz yaklaşmış veya mezun olmuşuzdur. Yine hayatımızda doğru kararlar almamız açısından seçim süreci olsa da artık üniversite mezunuyuzdur ve akıllı düşünceler içinde olmamız beklenir. “Akademik hayat mı, iş hayatı mı?” “Kamu mu özel sektör mü?” soruları aklımızda hep yer eder ve bizden seçim bekler. Bunları seçtikten sonra ise alan/branş seçimi gelir. Meslek seçimi ne kadar önemli ise, branş(alan) seçimi de öyle olacaktır artık. Özellikle biz mühendisler için alan seçimi çok zordur. Örneğin; bilgisayar mühendisi için yazılım alanında alternatif çoktur(.NET, Java,mobil uygulamalar… vb.), endüstri mühendisi için; üretim ağırlıklı veya yönetim ağırlıklı iş hayatı, Kalite, Proje Yönetimi, ERP, İş Analistliği vb. sayılabilecek birçok alan mevcuttur.

Özellikle yeni mezun olan arkadaşlar için, mezuniyet sonrası söylenebilecek en etkili söz “sabır” olacaktır. Sabretmeli ve doğru bir meslek hayatına adım atılabilmeli. Hatta biz Endüstri Mühendislerinin sık sık yapmak durumunda olduğumuz GZFT(SWOT) analizini kendimize yapmalıyız ve doğru alan seçimini yapmalıyız. Neden sabır biliyor musunuz? Ailemizden, tanıdıklardan, arkadaşlarımızdan sürekli “Sen daha işe girmedin mi, üniversite mezunusun hemen bulamadın mı?” vb. sorularla karşılaşır, moralimizi de bozabiliriz. Peki bu durumda sağlıklı bir karar alabilmemiz mümkün müdür sizce? Etrafın baskısı, aklımızın karışıklığı, belirsizlikler, sektör hakkında(veya çalışma hayatı) bilgimizin az oluşu ile sağlıklı bir alan seçimi yapabilir miyiz? Sabretmeli ve bizim için doğru olabilicek işlere başvurmalı, seçmeliyiz. Bu söylediklerim çalışan arkadaşlar için de geçerlidir. Eğer çalışıtığınız iş size göre değilse, kendinizi gösterebileceğiniz işlere yönelmenizde fayda olacaktır. Yoksa ne siz kendinizi geliştirirsiniz, ne de bulunduğunuz şirket/kuruma katkı sağlayabilirsiniz. “Umudunu Kaybetme” filmini izleyenleriniz vardır. Motivasyon amacıyla izlenmesi önerilir genelde. Orada Will Smith’in oğluyla diyalogları etkiler özellikle bizleri. Filmde oğlu ile basketbol oynarken oğlunun başarısız atışları karşısında üzülüp yapamıyorum, beceremiyorum serzenişleri karşısında “Bir daha kimsenin sana bir şey yapamayacağını söylemesine izin verme benim bile. Bir hayalin varsa peşini bırakmamalısın. İnsanlar kendilerinin yapamadıkları şeyleri senin de yapamayacağını söylerler. Bir şeyi istiyorsan peşini bırakma. Git ve al. O kadar.”

Eğer bulunmak istediğimiz yerlere ulaşmak istiyorsak başarıya inanmalıyız ve başkalarının baskısını(belki onlara göre baskı değil ama iş arayana göre baskı gibi hissedilebilir.) hissedip hayallerimizden olmamalıyız. Ondan dolayı kim ne derse desin, bizim istediğimiz iş olana kadar “SABIR”…

Turgay KAYAER

Endüstri Mühendisi

Kategoriler:Analiz, İş Hayatına Dair Etiketler:, , ,

GAP Analizi Nedir?

Ağustos 6, 2014 2 yorum
GAP Analizi, pazar araştırmalarında sıklıkta kullanılan bir modeldir. Bu analiz türü beklentilerin karşılanma derecesini ortaya koyar. Aslında markanın hedef kitle ve sosyal paydaşlarının beklentileri karşısında konumlamasıdır bir anlamda.
 
GAP Analizi’nde 4 bölge vardır. Ben bunları anlamlarına göre renklendirerek okurum.
 
Benim “Yeşil Bölge” dediğim yer en önemlisidir. Burada yüksek önemde olan bir alanda yüksek memnuniyet sağlanmıştır.
 
“Kırmızı Bölge” olarak adlandırdığım alansa en kritik alandır; çünkü yüksek önemde olan bir alanda düşük memnuniyet vardır. Bu alanda performans derhal iyileştirilmelidir. Başarısızlıkların en temel sebebi bu alandan gelir.
 
“Sarı Bölge” olarak adlandırdığım bölgede de dikkatli olmak gerekir; çünkü Peter Drucker’ın dediği gibi yapılmaması gereken bir işi başarıyla yapmanın bir anlamı yoktur. Bu bölgede beklentiler gereğinden fazla karşılanmıştır ve bu da kaynak israfı demektir.

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Analiz Etiketler:,